Yıllardır her yerde duyduğumuz bir cümle “İngiltere de yazılı bir anayasası yazılı mı değil mi? ya da gerçek ismi ile Birleşik Krallığın bir anayasası var mı?. Bu yazımızda bu cümlenin doğruluğunu analiz edip detaylı bilgi vermeye çalışacağız.
İngiltere
İngiltere köklü bir devlet geleneğine sahip büyük ve güçlü bir ülkedir. Geçtiğimiz yüz yılın sömürge imparatorluğu, güneş batmayan devletiydi. Bugün ki İngiltere hala çok güçlü ve zengin bir ülke olmasına rağmen sömürgelerindeki direk yönetimden vazgeçmiş onları uzaktan yönetme stratejisine geçmiştir.
Anayasa Nedir?
Öncelikle anayasa nedir onu bir gözden geçirelim. TDK’ya göre anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasadır.
İngiltere’nin Yazılı Anayasası Yok Mu?
Gerçekten İngiltere anayasası yok mu? Böylesine büyük bir gücün yazılı olmayan kanunlarla idare edilmesi mümkün olmamakla birlikte gerçekten de anayasa adını verdiğimiz kendi dillerinde constitution olarak geçen tek bir yazılı metin yoktur.
Peki, bunu dolduracak başka bir metin yok mu? Tabi ki böyle bir anayasa isimli bir metin olmaması bunların yazılı olmadığı anlamına da gelmez. İngiltere de hakların ve tanımların yazılı olduğu birden çok metin var. Bunlar nelerdir onlara bir göz atalım.
İngiltere’nin Yazılı Olmayan Anayasası
Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi)
İngiltere anayasası’nı oluşturan parçaların en önemli ve en eskisi Magna Carta Libertum(Büyük Özgürlükler Sözleşmesi) belgedir. İngiltere anayasının temelini oluşturur..
Petition of Rights – 1628 ( Haklar Dilekçesi)
İngiltere kralının savaşları finanse edebilmek için lordların paralarına el koyması, halka yeni vergiler getirmesinden rahatsız olan İngiltere Parlementosu tarafından 1628 yılında yayınlanmıştır fakat Kral buna parlamentoyu fesih ederek cevap vermiştir. İngiltere Parlamentosu 11 yıl kapalı kalmış ama kral vergi toplayamadığı için parlamentoyu tekrar açarak bu bildiriyi kabul etmek zorunda kalmıştır.
Bill of Rights – 1689 ( Haklar Bildirisi)
İngiltere Parlamentosunun 1689’da yayınladığı bildiridir. Bu metne göre parlamentonun üstünlüğü tescillenmiştir. Buna göre kral, parlamento onayı olmaksızın vergi toplanamaz, asker toplanamaz yani savaş ilan edilemez ve en önemli maddelerinden biri de yasama dokunulmazlığının gelmiş olmasıdır. Bu anlaşmaya göre hiç kimse parlamentodaki görüşlerinden dolayı yargılanamaz.
Act of Settlement – 1701 ( Tahtın Veraseti Kanunu)
İngiltere tahtının o yıllarda varisinin kalmaması sebebiyle dolaylı varislerin de Katolik olmasından dolayı, İngiltere’nin Protestan geleneğini korumak amacıyla çıkarılmış taht veraset sisteminin belirlendiği kanundur
Act of Parliament – 1911 ( Parlamento Kanunu)
Parlamentonun görev ve yetkilerinin arttırıldığı kanunudur.
Representation of the People Act – 1918 (Seçmenlerin Temsil Kanunu)
1918 yılında yapılacak olan seçimlerde halkın katılımının arttırılması ve daha çok kişiyi temsilcinin oy kullanmasını sağlamış yasadır.
The European Communities Act -1972 (Avrupa Birliği Kanunu)
İngiltere’nin 2020 itibariyle tamamen çıkacağı ama 1972’den bu yana Avrupa Birliğinin Anayasasının taraflarından biriydi.
The Human Rights Act – 1998 (İnsan Hakları Yasası)
İngiltere vatandaşlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine(AİHM) ihtiyaç duymaksızın davalarının İngiltere’de görülmesi için oluşturulmuş kanundur.
Bu tüm yazılı belgeler ve içtihatların bütünü İngiltere’nin yazılı olmayan anayasasıdır. Burada yazılı olmayan anayasa tanımı ile bazı yanlış anlaşılmaları düzeltmiş olduğumuza inanıyorum.
Detaylı Bilgi için : https://www.bl.uk/magna-carta/articles/britains-unwritten-constitution